Stok Kontrolü

Övünç DİNÇ

Çözüm Ekibi
Kayıtlı Üye
Katılım
8 Eki 2016
Mesajlar
939
Çözümler
4
Tepki puanı
276
Puanları
63
Yaş
42
Konum
İzmir
Web Sitesi
sapforo.com
Kullandığınız SAP Modülleri
  1. SAP MM
  2. SAP PP
  3. SAP FI
  4. SAP QM
Katılım Bölgesi
  1. İzmir
Stoklar veya envanter, şimdiki veya gelecekteki ihtiyaçlar amacıyla depolanan materyal ya da işlerin bir tıkanıklık ile karşılaşılmadan ve verimli olarak yürütülmesinin sağlamak için elde bulundurulan kaynaklardır. Her tür örgütte, faaliyetlerin aksamadan kesintisiz olarak sürdürülebilmesi için çeşitli stoklar tutulur. Stokunda bir kaç kalem malzeme olan işletmeler olabileceği gibi, yüzlerce hatta binlerce kalem malzeme bulunduran işletmelere de rastlanabilir. Kalem, civata, somun gibi küçük malzemeler yanında, tezgah, kamyon, inşaat malzemesi, uçak gibi büyük donanım ya da malzemeler de stok kapsamında ele alınabilir.


Stok kontrolü, materyal yönetiminin önemli bir çalışma alanını oluşturur. Amacı, üretimi istenilen düzeyde tutmak, teslim ve satış işlerini önceden saptanan sayılarla gerçekleştirmek koşullarına göre, zaman ve nicelik yönünden en iyi (optimal) ve ekonomik sayılan materyali elde bulundurmayı sağlamaktır. O halde stok kontrolü; gereksinmeleri karşılamak ve biriktirim ile alımı örgütlenen maddeler arasında denge kurmak için gereken işlemleri yapmaktır, denebilir.

Stok kontrol konularını yedi maddede sıralayabiliriz;

1. Gereksinmelerin saptanması,
2. Stoku yapılacak maddelerin seçimi,
3. Stoku yapılacak maddelerin niteliğinin saptanması,
4. Sipariş verme zamanının belirlenmesi,
5. Sipariş niceliğinin saptanması,
6. Gerektiğinden çok bulunan stokların elden çıkarılması,
7. Kayıt işlerinin düzenlenmesi.

Bir firmanın stok yönetimi en az şu üç noktada özel dikkati gerektirir;

1. Stoklar bazı endüstri kollarında toplam varlıkların ve dönen varlıkların önemli bir bölümünü oluşturur.
2. Stokların likiditesi diğer dönen varlıklara kıyasla daha düşük olduğundan, stok yönetiminde yapılan hataların düzeltilebilmesi zaman alabilir.
3. Stok düzeyinde dalgalanmaların önemli ekonomik etkileri vardır.

Genellikle gelişmiş ülkelerde, son yıllarda, stokların satışlara oranında bir düşme eğilimi gözlenmektedir. Stok kontrol yöntemlerinin gelişmesi, stok kontrolünde bilgisayarlardan yararlanılması, ulaşım teknolojisinin gelişmesi, ulaşım olanaklarının artması ve hızlanması, yeni stoklama sistemlerinin uygulanması, kredili satışların özendirilmesi söz konusu ülkelerde stokların satışlara oranının düşmesine yol açmıştır. Ülkemizde de stokların hem varlıklara hem de satışlara oranının son yıllarda düştüğü gözlenmektedir.

II. STOK KAVRAMI

A) Stokların Oluşma Nedenleri

İşletmenin stok stok bulundurması başlıca iki nedenden ileri gelebilir. Bunlardan ilkinde, işletme yararına uygun olarak bir malı belirli bir sürede elinde bulundurmayı planlamış olabilir. Diğer bir deyişle, işletme bilerek bir malı satın alarak ve stok olarak elinde bulundurmaktadır. İşletmenin bu tip stoklama politikasının amacı başlıca üç nedenden kaynaklanır;

a. Mevcut ihtiyaçların karşılanması için stok bulundurma;
b. Gelecekteki bir ihtiyacı karşılamak için stok bulundurma;
c. Beklenmeyen, ani bir ihtiyacın ortaya çıkması halinde taderik güçlüklerinin göz önünde bulundurarak stok bulundurma.

İkinci neden ise, işletmenin kararlaştırılmış hiç bir stok planı olmadan stok bulundurmasıdır. İşletme tedarik edilen malları bir an önce elden çıkarmayı hedef almasına rağmen, düzensiz satış ve kullanmalar sonucunda bir miktar mal elde stok kalabilir. Bu tip stok bulundurma, işletmenin tasarlamadığı ve iradesi dışında oluşan bir stok tipi olmaktadır.

Bir firma için stoklara yapılan yatırımın optimum tutarda bulunup bulunmadığının saptanması, stok tutmanın gerektirdiği giderler ve taşıdığı risk ile, stok bulundurmanın sağlayacağı faydaların dengelenmesini gerekli kılar. Stok tutmanın sağlayacağı ek yarar ve gerektireceği maliyet arasında denge sağlandıktan sonra, stoklara yapılan yatırımı sürdürmek, firmanın karlılığı üzerinde olumsuzluklara neden olur. Stoklara yapılan yatırımda, stok tutmanın gerektirdiği ilave maliyet ile sağlayacağı ilave gelirler arasında denge kurmak önemli olduğundan, öncelikle stok stok bulundurmanın maliyeti ile sağlayacağı yararlar üzerinde durmak gerekir.
B) Stokla İlgili Giderler Ve Stok Bulundurmanın Sağlayacağı Yararlar

Stok yönetiminde yapılacak ilk iş, stokla ilgili giderleri ve stok bulundurmanın işletmeye sağlayacağı yararları belirlemektir.

Stoklarla ilgili giderleri şu şekilde gruplandırabiliriz;

1. Stok tutmanın gerektirdiği giderler,
2. Sipariş ve alım giderleri,
3. Yeterince stok bulundurmamanın yol açtığı giderler.

A) Stok Tutmanın Gerektirdiği Giderler

· Finansman maliyeti: Ekonomik açıdan stok tutmanın finansman maliyeti hesaplanırken, sadece kredi maliyetinin değil, firmanın sermaye maliyetinin de dikkate alınması gerekir. Firmanın kredi kullanabilmesi için, özkaynağının da olması zorunlu olduğundan, finansman maliyeti denilince, ekonomik açıdan firmanın kaynak maliyetinin alınması daha anlamlıdır.
· Stoklama, istif, boşaltma ve yükleme giderleri
· Depo, ambar giderleri
· Stok hizmet giderleri: Depo bekçisine ödenen ücret, depo giriş-çıkış kayıtları, vs gibi giderleri içerir.
· Sigorta giderleri
· Stok tutma riski: Stokların bozulması, modasının geçmesi, fiyatların düşmesi gibi faktörleri içerir.
· Çalınma ve doğal yıkımlar nedeniyle uğranan kayıplar.

Stok tutma maliyeti firmadan firmaya değişmekle beraber, genellikle stok değerinin % 25 ile % 40 arasında olduğu söylenebilir. Faiz oranları yükseldikçe stok tutma maliyeti de firmalar için artmaktadır.


B) Sipariş ve Alım Giderleri

Bu giderler, işletmeye hammadde, malzeme ve yarı mamul sağlayacak uygun firmaların bulunmasını kapsar. Yararlanılamayan miktar iskontoları da bu grup giderler içinde düşünülebilir.


C) Stok Yetersizliğinin Doğuracağı Kayıp ve Zararlar

· İşlenmiş stokun yetersizliği nedeniyle karlı satış fırsatlarının kaçırılması
· Hammadde yetersizliği nedeniyle üretimin durması ve ya kesintiye uğramasının neden olduğu kayıplar
· Zamanında yerine getirilemeyen siparişlerden doğan tazminat, zarar ve ziyan ödemeleri
· Müşterilerin güveninin yitirilmesi

Ayrıca, yeterli stok bulundurulmaması, firmanın miktar iskontolarından yararlanmadığını, ekonomik miktarlarda üretim yapamadığını, avantajlı alış fırsatlarını kaçırdığını da gösterir.

Stok yetersizliğinin doğurduğu zarar ve kayıplar ya da stok tutmanın sağlayacağı yararlar, stok miktarı arttıkça giderek azalan oranda arttığı halde, stok tutma giderleri, stok artışından daha hızlı olarak artar. Stok tutma ve tutmama giderleri toplamının en düşük olduğu düzey optimal stok tutarını verir. Aşağıda, stok tutma ve stok yetersizliğinin gerektirdiği giderlerin stok düzeyi yükseldikçe alacakları şekil gösterilmiştir.

Firmanın stok düzeyi yükseldikçe, stok tutma giderleri artacak; buna karşılık stok bulundurmamanın ya da yeterince stoka sahip olmamanın doğuracağı gider ve kayıplar giderek azalacaktır. Stok yetersizliğinin doğuracağı zararların, stok bulundurmanın faydalarına eşit olduğu noktada işletme optimum stok düzeyine ulaşmış olur.


III. İŞLETMELERDE STOK TUTARINI BELİREYEN FAKTÖRLER

Endüstriyel işletmelerde stoklar, hammadde, yarı mamul ve mamul stoku olarak üç gruba ayrılır. Her stok grubunun tutarını etkileyen başlıca faktörleri aşağıdaki şekilde maddeleyebiliriz.


A) Hammadde Stokunu Etkileyen Faktörler

· Gelecek dönemde üretimi planlanan mamul miktarı
· Üretimin mevsimlik oluşu
· Hammadde yokluğu nedeniyle üretimin kesintiye uğramasını engellemek için bulundurulması gereken emniyet stoku
· Büyük alımlardan sağlanacak tasarruf
· Hammadde fiyatlarınıdaki gelişmelere yönelik beklentiler
· Tedarik ve stok kontrolünde etkinlik
· Hammaddenin dayanma süresi
· Stok tutma maliyeti
· Firmanın depolama kapasitesi

B) Yarı Mamul Stokunu Belirleyen Faktörler

· İmalat sürecinin teknik niteliği ve uzunluğu
· İmalat sürecinde yaratılan katma değer
· Üretim faaliyetlerinin sürekliliği
· Üretim miktarı
· Yarı mamullerin işletme bünyesinde üretilmesi ya da başka firmalardan temin edilmesi.
C) Mamul Stokunu Etkileyen Faktörler

· Satış hacmi
· Talebin mevsimlik oluşu
· Hammadde alımının mevsimlik oluşu
· Piyasadaki rekabet koşulları
· Satış bölgelerinin çeşitliliği
· Dağıtım kanallarının işleyişi
· Üretimim sipariş üzerine ya da piyasa için yapılması
· Konsinyasyon sureti ile satış yapılması
· Mamulün fiziki özellikleri
· Üretimin çeşitliliği
· Dayanma süresi
· Stok maliyeti
· Firmanın depolama olanakları
· İşlenmiş stok bulundurmanın taşıdığı risk.

IV. STOK KONTROLÜNÜN SEÇİM TEKNİĞİ

Yönetici kadrosu; stok miktarı, giriş-çıkış hareketleri ile ilgili etkili bir kontrol metodu seçmek ve uygulamak zorundadır. Özellikle stok çeşit ve miktarı arttıkça seçim tekniği daha da önem kazanır. Bilimsel ve teknik metodlarla etkin bir stok kontrolü sağlanamazsa, yönetici kadrosu kararlarında büyük hatalara düşebilir.

Stok kontrolüne geçmeden önce, stok kontrolünü gerektiren önemli bazı noktaları şöyle sıralayabiliriz;

1. Tesbit edilen nominal seviyeyi stokların aşması veya bu seviyenin altına düşmesi;
2. Talebin anormal derecede düşmesi veya artması;
3. Verilen siparişlerin geçmişte öngörülen süreden daha geç veya dah erken gerçekleşmesi;
4. Mal giriş ve çıkışların ihtiyaca uygunluğunun rasyonel olmaması;
5. Mevcut talebi karşılayacak malın elde az bulunması veya hiç bulunmaması.

Stok mallarının çeşitliliği kontrol ve yönetim sistemlerini daha da güçleştirmektedir. Ayrıca stok edilen her malın önem derecesi de aynı değildir. İşletmelerin farklı malların özellikleri ve işletme için önem değerleri üzerinde durması gerekir.

Ayrıca unutulmamalıdırki, stokta bulunan, değer ifade edn mallar değer ve zaman kaybıylada karşı karşıyadır. Bu yüzden stokların değer ve zaman kaybını önleyecek bir stok kontrol sisteminin organize edilmesi kaçınılmaz olmaktadır.

Stok kontrol tekniğinin bir amacı da değer ve hacim bakımından stokta bulunan çeşitli malları sınıflandırmaktır. Bu sınıflandırma için geliştirilen sisteme “A.B.C. Metodu” denmektedir.
 
Üst